Bizi Arayın: 0378 228 57 00

Kırtepe mah. Cumhuriyet cad. No:23/2, Bartın Kroki

Dişeti Hastalıkları ve Tedavisi ( Periodontoloji )

PERİODONTOLOJİ NEDİR ?

Periodontoloji, dişleri çevreleyen yumuşak (periodontal ligament, diş eti) ve sert dokuların (kemik, sement) yapısını, bu dokularda meydana gelen hastalıkları ve bu hastalıkların tedavisini inceleyen diş hekimliği dalıdır.
Dişler, içinde bulundukları alveoler çıkıntı olarak adlandırılan kemiğe direkt olarak bağlanmazlar. Dişlerle kemik arasında, liflerden oluşan, periodontal ligament olarak adlandırdığımız doku bulunur. Periodontal ligament, dişler üzerine gelen kuvvetin çene kemiğine yumuşatılarak iletilmesini sağlar. Bu yapıların üzeri diş eti ile kaplıdır. İşte dişin etrafındaki bu dokular periodontal dokular olarak adlandırılır ve periodontolojinin kapsamını oluşturur.




SAĞLIKLI DİŞETİ VE PERİODONTAL DOKULAR

Sağlıklı diş etleri soluk pembe renktedir, mattır ve sıkı kıvamlıdır. Diş eti, boyun bölgesinde dişi bir yaka gibi sarar, diş ile birleştiği yerde bıçak sırtı şeklinde sonlanır. Diş ile diş eti arasında yaklaşık 1-1.5 mm lik bir aralık bulunur. Bu aralık diş eti oluğu olarak adlandırılır. Periodontal hastalıklar işte bu diş eti oluğundan kaynağını alır. Sağlıklı diş etleri fırçalama sırasında kanamaz.

DİŞETİ HASTALIKLARI

Diş eti hastalıkları, dişlerinizi saran periodontal dokularda meydana gelen, kronik, bakteriyel enfeksiyonlardır. Çok ileri aşamalara gelmediği sürece ağrıya neden olmazlar. Diş eti hastalıkları ciddi enfeksiyonlar olup, çok uzun yıllar boyunca ağızda kayda değer bir belirti vermeksizin ilerleyebilir ve tedavi edilmedikleri takdirde, çürük olmayan sağlıklı dişlerin bile destek doku kaybı sebebiyle, sallanarak düşmesine neden olabilir. Diş eti hastalıkları bir veya birden fazla dişi birlikte veya ayrı ayrı etkileyebilir.

Diş eti hastalıkları, bakteri plağının diş etinizde enflamasyon oluşturması ile başlar. Diş etindeki hastalığın biraz ilerlemesi ile gingivitis olarak adlandırılan aşamaya gelinir. Gingivitis aşamasında diş etlerinde iltihap mevcuttur, ancak iltihap henüz dişi destekleyen kemiğe geçmemiştir.

Gingivitiste,

  • Dişetlerinde fırçalarken kanama mevcuttur.
  • Dişetleri kırmızı ve şiştir.
  • Dişetlerinin konturları bozulmuştur ve yüzeyi parlaktır.
  • Ağrı yoktur.
  • Eğer diş eti hastalığı bu aşamada tedavi edilmezse, bir sonraki aşama olan periodontitise dönüşür. Periodontitiste, iltihap dişetinden sonra periodontal ligament ve diş destek kemiğine geçmiştir. Diş ile diş eti arasındaki diş eti oluğu, iltihap nedeniyle derinleşerek periodontal cebe dönüşür. Periodontal cep varlığı diş eti hastalığının ilerlemesini kolaylaştırır.

Periodontitiste,

  • Dişetlerinde fırçalarken veya kendiliğinden kanama mevcuttur.
  • Dişetleri kırmızı ve şiştir.
  • Dişetlerinin konturları bozulmuştur ve yüzeyi parlaktır.
  • Ağızda kötü koku ve tat mevcuttur.
  • Dişetindeki hastalık ilerledikçe dişeti çekilmeleri meydana gelir. Dişeti çekilmesi sonucu, dişlerin hassas olan kök yüzeyi açığa çıktığı için, sıcak ve soğuğa karşı hassasiyet meydana gelebilir.
  • Diş eti hastalığı tedavi edilmedikçe gelişimini devam ettirir. Dişler sallanmaya ve giderek birbirinden uzaklaşmaya başlar, dişler arasındaki aralıklar giderek artar


EĞER BU AŞAMADA DİŞ ETİ HASTALIĞI TEDAVİ EDİLMEZSE DİŞLERİNİZİ KAYBEDEBİLİRSİNİZ!!!

DİŞETİ HASTALIKLARININ TEDAVİSİ

Diş eti hastalıklarının erken döneminde - gingivitis safhasında, tedavi, dişler üzerindeki diş taşı ve bakteri plağının temizlenmesini ve kök yüzeyinin düzleştirilmesini kapsar. Diş taşları ve plak ortadan kaldırıldığında, diş eti hastalığına sebep olan bakteriler de ortamdan uzaklaştırılmış olur. Bu diş eti tedavisi, genellikle iltihabın ortadan kalkması ve diş etinin dişe tekrar yapışması için yeterli olmaktadır. Ayrıca, hastanın iltihaba neden olan bakteri plağının kontrolü yani ağız hijyeninin sağlanması konusunda hekim tarafından bilgilendirilmesi gerekir.

Diş eti hastalığı periodontitis safhasına ulaşmışsa, tedavideki amaç, periodontal ceplerdeki diş taşlarını temizlemek, periodontal cebin ortadan kalkmasını sağlamak, diş etinin dişe yapışmasını sağlamak için düzgün bir kök yüzeyi oluşturmak ve daha kolay temizlenebilir bir diş eti formu elde etmektir.

Diş eti tedavisi sonrasında hastaların düzenli olarak kontrol edilmesi, oluşan diş taşları ve plağın ortadan kaldırılması gerekir. Ancak periodontal tedavide esas görev hastaya düşmektedir. Diş eti tedavisi sonucunda elde edilen sağlığın idamesi için, kişinin ağız bakım işlemlerini etkin bir şekilde sürdürmesi gerekmektedir.

DİŞETİ HASTALIKLARININ SEBEPLERİ

Diş eti hastalıklarının oluşumunda ana etken bakteri plağıdır. Sağlıklı bir ağız için, bakteri plağının ağız bakım işlemleri ile ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Eğer plak dişlerden uzaklaştırılmazsa, tükürükteki kalsiyum tuzları plak vasıtasıyla dişlere yapışarak diş taşı oluşumuna yol açar. Dişler üzerinde bakteri plağı yoksa, kalsiyum tuzları dişe yapışamaz yani diş taşı oluşamaz.

Plağın içindeki bakterilerin yan ürünleri dişi kemiğe bağlayan periodontal ligamenti etkileyerek, bağların harabiyetine neden olur. Diş eti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur. Periodontal cep nedeniyle, bakteriler daha derin dokulara kolayca ilerler ve zamanla dişi çevreleyen kemikte de harabiyet başlar.

Bakteri plağının oluşumunda,

  • Yetersiz ve yanlış diş fırçalama
  • Dişipi veya ağız gargarası gibi yardımcı hijyen materyallerinin kullanılmaması
  • Düzenli olarak diştaşı kontrolünün yapılmaması büyük rol oynar.

    Dişeti hastalıklarına neden olan diğer etken faktörler şunlardır:
  • Genetik Etkenler: Diş eti hastalıklarının belli formlarında, genetik eğilimin etkili olduğu belirlenmiştir. Bu tip durumlarda hastalık çok hızlı ilerler ve erken yaşta diş kayıplarına neden olur. Bu nedenle, ailesinde erken yaşta diş kaybı hikayesi olan kişilerin ergenlik döneminden itibaren diş eti hastalıkları uzmanının kontrolünde olmasında fayda vardır.
  • Sistemik Hastalıklar: Lösemi ve AIDS gibi vücudun bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklarda ve şeker hastalığında diş eti sağlığı olumsuz yönde etkilenir.
  • İlaç kullanımı: Bazı ilaçların diş etleri üzerinde olumsuz etkileri olduğu tespit edilmiştir.
  • Hamilelik: Bu dönemde meydana gelen hormonal değişikliklerden dişetleri etkilenmektedir.
  • Stres
  • Dengesiz Beslenme
  • Sigara Kullanımı


    DİŞETİ HASTALIKLARINDAN KORUNMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

Diş eti hastalıklarının önlenmesinde en önemli görev, kişinin kendisine düşmektedir. Hastalığın ana etkeni bakteri plağı olduğuna göre, bakteri plağının oluşumunu engellemek esastır. Bakteri plağı oluşumunu engellemek için, dişlerin ve diş etlerinin düzenli olarak fırçalanması gerekir. Diş eti hastalıklarının önlenmesinde düzenli ağız bakımının yanı sıra, düzenli diş hekimi kontrolü de önem taşır. Fırçalama ile plak oluşumunu tamamen önlemek mümkün olmayabilir. Bu durumda oluşan plak ve diş taşları, diş hekimi tarafından temizlenir. Diş hekimi kontrolleri sayesinde, oluşabilecek sorunlar erken safhada teşhis edilmiş olur.

PLAK

Plak, dişlere ve ağız boşluğundaki sert dokulara sıkıca yapışan, yumuşak birikintilerden oluşan, saydam bir tabakadır. Tırnağınız ile dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Plağın 1 miligramında 500 milyon ile 2 milyar arasında bakteri bulunmaktadır. Dil, dudaklar ve tükürük, bakterileri yiyecek ve içeceklerle birlikte, dişlerin üzerinden alıp mideye gönderir. Bu nedenle, bakteriler dişe tutunabilmek için, dekstran adında yapışkan bir madde salgılar. Dekstran suya dirençlidir, bu nedenle ağız çalkalandığında plak uzaklaşmaz. Dekstran, ayrıca yenen gıdaların küçük parçacıklarını yakalayarak bakterilere yiyecek temin eder. Sonuç olarak plak, bakteriler, salgıladıkları yapışkan dekstran ve yiyecek artıklarından oluşan bir yapıdır. Plak içindeki bakteriler, küçük gıda artıklarını sindirerek organik asitleri açığa çıkarırlar. Bu asitler dekstran nedeniyle dişle uzun süre temasta kalır. Bu temas çürük oluşumuna davetiye çıkarır.
Plak genellikle diş eti seviyesinde oluşur ve dişetinin iltihaplanmasına neden olur. Plak oluşumu için gerekli olan 24 saat geçmeden, bakteriler diş ve diş etlerine zarar verecek asitleri üretemez. Bu nedenle düzenli olarak plağın temizlenmesi gerekir. Plak temizliği için, dişleri güzde en az iki kez florürlü bir diş macunu ile fırçalamak ve günde bir kez diş ipi kullanmak gerekir. Aksi takdirde, plak zamanla diş taşına dönüşür. Diş taşı, plak tabakası gibi diş fırçası yardımıyla diş üzerinden uzaklaştırılamaz, ancak bir diş hekimi tarafından temizlenebilir..

DİŞTAŞI (TARTAR)

Diş taşı (tartar), tükürükteki kalsiyum tuzlarının, bakteri plağı vasıtasıyla dişe yapışması sonucu oluşur. Diş taşının hastalık oluşumundaki ana etkisi, dişetinin iritasyonuna neden olmasının yanı sıra, sürekli bakterilerle çevrili olmasından kaynaklanır. Diş taşı, plağın periodontal dokularla yakın temasta kalmasına ve plak temizliğinin mümkün olmadığı alanların oluşmasına neden olur. Diş taşı, diş yüzeylerinin yanı sıra protezler üzerinde de oluşabilir.

Diştaşı oluşum yerine göre sınıflandırılır:

Supragingival diş taşı: Diş eti sınırının üzerinde oluşan diş taşıdır ve gözle görülebilir. En fazla üst 1. büyük azı dişlerinin yanağa bakan yüzeylerinde ve alt kesici dişlerin dile bakan yüzeylerinde oluşur. Çünkü bu bölgelerde tükürük kanalları ağza açılmaktadır.

Subgingival diş taşı: Diş eti sınırının altında oluşan diş taşıdır ve gözle görülemez. Supragingival diş taşına göre daha koyu renktedir ve dişe daha sıkı yapışır.
Supragingival ve subgingival diş taşı genellikle birlikte oluşur, ancak biri olmadan sadece diğeri de oluşabilir.

 

(0) 378 228 57 00


Ayrıca randevu formumuzu doldurarak da randevu taleplerinizi bize iletebilirsiniz:

randevu formunu doldurun